Blog Listesine Geri Dön

Avrupa’nın lezzet durağı: Bask Ülkesi

“Bask” deyince aklınıza yalnızca İspanya mı geliyor? O halde Bask bölgesinin yerlileri tarafından “Bask ülkesi” olarak adlandırıldığını ve topraklarının bir kısmının da Fransa sınırları içerisinde yer aldığını söylememiz, sizin için şaşırtıcı olabilir. Basklılar tarafından “Kuzey Bask ülkesi” olarak adlandırılan bölge Fransa’nın güney batısında yer alıyor ve ülkenin en çok turist ağırlayan bölgelerinden biri olarak biliniyor.

Hem Fransa hem de İspanya’nın en ünlü şehirlerinden bazılarını içine alan Bask, Avrupa’nın en eski yerleşim bölgelerinden biri olarak tanınıyor. Geleneklerine sıkı sıkıya bağlı yerlileri, zengin mutfağı ve muhteşem doğasıyla Bask, Avrupa’nın en sıra dışı seyir noktalarından biri kuşkusuz.

Bugünkü yazımızda size, Bask Ülkesi’nin en çok ziyaretçi çeken şehirlerinden bazılarını tanıtmak istiyoruz.

Hazırsanız, başlayalım:

Bordeux (Bordo)

Bordeaux veya Türkçede bilinen ismiyle Bordo kenti, uzun yıllar sadece dünyanın en lezzetli şaraplarını üreten bölge olarak bilindi. Ancak son on yılda Bordeaux, turizm alanında gerçekleştirdiği atılımlarla Avrupa'nın en güzel ve en ilginç destinasyonlarından biri haline geldi. Paris'ten sonra en çok tarihi esere sahip Fransız kenti olan Bordeaux, olağanüstü liman manzarası, sunduğu zengin gastronomik seçenekler ve canlı bir şehir hayatı ile 2015 yılında Avrupa'nın en iyi destinasyonu seçildi.

Bordo’nun ziyaretçilerine sunduğu seçeneklerden bazıları şunlar:

Şarap Müzeleri: İsmi kaliteli şarapla özdeşleşmiş olan şehir, iki adet şarap müzesine sahip.

Görece modern bir yaklaşımla kurulmuş Cité du Vin ve daha geleneksel bir tarzda kurulmuş olan, Musée du Vin et du Négoce de Bordeaux, şehrin şarapçılık tarihini öğrenmek ve elbette ücretsiz şarap tadımı gerçekleştirmek için ideal.

Chartrons Bölgesi: Bordeaux'nun en çekici bölgelerinden biri, Arnavut kaldırımlı yolları ve tarihi evleri ile Chartrons bölgesidir. Bölgede öne çıkan yerleri arasında Chartrons Tapınağı, Notre Dame Caddesi ve Les Halles des Chartrons'un küçük restoranları, Fransız Bask’ını ziyaret eden gezginlerin favorileri arasında yer alıyor.

Miroir d'Eau: Garonne Nehri boyunca yer alan Place de la Bourse'de bulunan Miroir d'Eau, dünyanın en büyük yansıtıcı havuzu olarak da biliniyor. Place de la Bourse’ü mükemmel bir şekilde yansıtan bu büyüleyici havuz, özellikle gün batımında ve şehrin ışıklarını yansıttığı gece saatlerinde, büyüleyici bir manzara sunuyor.

Saint Emillion

Şarap severler, bu küçük kasabanın ismine aşinadır. Dünyanın en büyük şarap bölgelerinden biri olarak ün kazanan Saint Emillion, bu özelliğiyle her yıl bir milyondan fazla turisti çekiyor.

UNESCO dünya mirası listesinde yer alan Saint. Emillion, şarap bağlarından ibaret değil elbette. Bask bölgesinin en eski yerleşim bölgelerinden biri olan kasaba, zengin bir tarihi mirasa sahip.

Saint Emilion'da (veya antik adıyla Ascumbas'ta) şarabın tarihi, Romalıların bölgeye ilk üzümleri diktiği MÖ 3. yüzyıla kadar uzanıyor. Fakat kasaba bugün bildiğimiz adını 8. yüzyılda, Emilian adında bir keşiş sakin ve basit bir yaşam arayışıyla küçük köye geldi ve orayı evi yapmaya karar verdiğinde aldı. Emilian’ın takipçileri onunla yaşamaya geldikçe, bu küçük ve güzel kasabanın temelleri de atılmış oldu. Sonraki on yıllarda, birçok dini tarikat keşişin adımlarını takip edecek ve kiliselerini ve manastırlarını inşa etmek için Saint Emilion'a taşındı.

Bu nedenle bu küçük yerleşim yerinde, çok sayıda dini yapı yer alıyor. Zamanla İspanya'ya giden Camino de Santiago hac yolunu izleyen pek çok hacı için önemli bir dönüm noktası haline gelen Saint Emillion, günümüze kadar korunmayı başarmış çok sayıda tarihi yapı içeriyor. İşte bu yapılardan bazıları:

  • Collegiate kilisesi

Collegiate kilisesi, bölgenin en önemli uğrak noktalarından biri olarak biliniyor. Batı kapısı 12. yüzyılda saf Romanesk tarzında, kuzey kapısı ise 14. yüzyıldan kalma Gotik tarzda inşa edilen kilise, büyüleyici bir mimariye sahip.

  • Les Cordeliers: Yüzyılda kurulan Les Cordeliers manastırı, Fransız devrimine kadar keşişlere hizmet etti. Devrim sırasında yıkılan ve daha sonra şahıslara satılan Manastır, 19. Yüzyılda köpüklü şarap üretmek ve depolamak için kullanılmaya başlandı. Günümüzde üretim uzak bir yere taşınmış olsa da manastırın devasa yeraltı galerileri şarap mahzeni olarak kullanılmaya devam ediyor. Les Cordeliers, şarap severler için düzenli aralıklarla tadım günleri de düzenliyor.

Saint Emillion’da yapabilecekleriniz yalnızca üzüm bağlarını ziyaret etmek veya tarihi dini yapıları keşfetmekle sınırlı değil elbette. Özellikle yaz aylarında kurulan Pazar yerleri, gurme lezzetleri keşfetmek için birebir.

San Sebastian

San Sebastian (veya Baskça Donostia), İspanya Bask’ının en çok ziyaretçi çeken şehirlerinden biri olarak biliniyor. Güzel kiliseleri, binaları ve Avrupa'nın en iyi şehir içi plajlarından biri olarak tanımlanan geniş kumsalıyla her yıl yüz binlerce ziyaretçiyi çeken San Sebastian, tüm bunların yanında başka bir özelliğiyle tanınıyor: Muhteşem Bask mutfağı. Kyoto'nun ardından dünyada kişi başına en çok Michelin yıldızı alan ikinci şehir olan San Sebastian, gurme turizminin hac noktalarından biri gibi adeta. San Sebastian’ın gurme zevkleri, restoranlarıyla da sınırlı değil üstelik. Şehri ziyaret etmeye karar verdiğiniz takdirde, Bask mutfağından en lezzetli örnekleri öğrenebileceğiniz mutfak atölyelerine de katılabileceğinizi belirtelim.

Ancak San Sebastian’da yapabilecekleriniz, bunlarla sınırlı değil elbette. Bask ülkesinin en eski şehirlerinden biri olan San Sebastian’ın ziyaretçilerine sunduğu sayısız deneyimden birkaç tanesi şunlar:

San Telmo Müzesi: Tamamıyla Bask kültürü ve tarihine adanmış olan ve ziyaretçilerine günümüz Bask toplumu hakkında daha derin bir fikir edinme şansı veren San Telma Müzesi, tarihi şehir merkezi olan Parte Vieja’da yer alıyor. Koleksiyonunda 26 binden fazla etnografik, arkeolojik, tarihi, fotoğrafik ve sanatsal öğe içeren müze, Bask kültürüne adanmış en büyük müze aynı zamanda.

1902'de açılan ve bölgenin en eski müzesi olan San Telmo’nun ana binası, gotik ve rönesans mimari üsluplarına sahip 16. yüzyıldan kalma bir Dominik manastırı olma özelliği taşıyor. Geçtiğimiz yıllarda eklenen yeni hizmet binasıyla eski ve yeni mimari yaklaşımların ilginç bir karışımını kazanan müze, yalnızca hassasiyetle tasarlanmış binalarını görmek için dahi ziyaret edilmeli.

Ayuntamiento (Belediye Binası): La Concha Plajı ile Parte Vieja arasında yer alan belediye binası, San Sebastián'ın en görkemli binalarından biri olma özelliği taşıyor. Aslen 1882'de bir kumarhane salonu olarak inşa edilen, bir zamanlar Avrupa burjuvazisi ve aristokrasisinin yaz partilerine ev sahipliği yapmış olan bina, zengin bir tarihi geçmişe sahip. Birinci Dünya Savaşı sırasında, kumarhane özelliğinin yanı sıra farklı ülkelerden siyasi mültecilere ve hatta aralarında Mata Hari’nin de bulunda casuslara ev sahipliği yapan Bina, İspanya İç Savaşı sırasında, milliyetçiler ve cumhuriyetçiler arasındaki mücadeleye de sahne oldu. Günümüzde dahi bile yanında yaşanan kanlı çatışmaların yakıcı izi olan kurşun izlerine, binanın cephesinde görmek mümkün.

1947 tarihinden itibaren Belediye Binası olarak olarak kullanılan yapı, San Sebastian mimarisinin en muazzam örneklerinden biri olarak kabul ediliyor.

Peine del Vinto (Rüzgarın tarağı): Peine del Viento veya Türkçe adıyla “Rüzgarın Tarağı”, Ondarreta Plajı'nın sonunda bulunan bir çelik heykel grubu. Basklı heykeltıraş Eduardo Chillida tarafından tasarlanan bu heykel grubu, San Sebastian'ın en ikonik görüntülerinden biri olarak kabul ediliyor.

Metal helkeller, Kantabria Denizi üzerinde yer alan kayalara kaynaşmış şekilde yer alıyor. Dalgaların çarpmasıyla ikonik bir görünüm kazanan heykel grubu ile ilgili ufak bir uyarı yapalım: Denizin yükseldiği günlerde, bu su patlamalarının yüksekliği 7 metreye kadar çıkabiliyor!

Bilbao

Bask Ülkesi'nin ve kuzey İspanya'nın en büyük şehri olan Bilbao, benzersiz bir karakteri ve ziyaretçilerine sunduğu sayısız seçenekle bölgenin en önemli turistik merkezlerinden biri.

Nervión nehrinin kıyısında yer alan ve küçük, yeşil tepelerle çevrili olan şehir, muhteşem doğasının yanı sıra seçkin müzeleri, lezzetli yemekleri ve büyüleyici tarihiyle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim yaşatıyor.

İşte Bask Bölgesinin masalsı şehrinde yapabileceklerinizden bazıları:

Guggenheim Müzesi: Bir sanat Bilbao'nun Guggenheim Müzesi tam size göre. Hem İspanyol hem de uluslararası sanatçıların eserlerinin yer aldığı uluslararası üne sahip olan bu inanılmaz müze, Bilbao’nun gururu olarak da adlandırılıyor.

1997'de açıldığında şehrin çehresini değiştiren, kurulduğu liman bölgesini köhnelikten kurtarıp modern bir merkeze dönüştüren müze, İspanya ve dünya sanat tarihinin en seçkin örneklerini envanterinde barındırıyor.

Santiago'dan Almería'ya kadar her İspanyol şehrinin kalbinde bir casco viejo veya "eski şehir" bulunur. Bilbao, en iyileriyle orada.

Casco Viejo: San Sebastian’dan Bilbao’ya kadar her İspanyol şehrinin kalbinde bir Casco Viejo veya Türkçe karşılığıyla "eski şehir" bulunur. Kentin tarihi merkezi olan Casco Viejo’ların en güzellerinden biri, Bilbao’da bulunuyor.

Bilbao Casco Viejo'nun eski, dar sokakları, çok sayıda ilgi çekici dükkan ve restoranların yanı sıra, şehrin en önemli binalarından bazılarına da ev sahipliği yapıyor. 15. Yüzyıldan kalma gotik katedral, bu binalardan yalnızca biri. Büyüleyici bir atmosfere sahip olan Bilbao Casco Viejo, ambiyansıyla sizi bambaşka diyarlara taşıyacak.

Vizcaya Köprüsü: Bilbao denilince akla gelen ilk cazibe noktalarından biri, Vizcaya köprüsüdür kuşkusuz. Bilbao'nun batısında, İbaizabal Halici'nin ağzında yer alan, Basklı mimar Alberto de Palacio tarafından tasarlanan ve 1893 yılında tamamlanan köprü, 19. Yüzyıl demir işleme geleneklerinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul ediliyor.

Sanayi Devrimi'nin seçkin mimari demir yapılarından biri olarak kabul edilen Vizcaya Köprüsü’nün, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer aldığını de belirtelim.

Siz de Bask Ülkesinin tarihi güzelliklerini keşfetmek, eşsiz lezzetlerini tatmak, güler yüzlü Bask insanlarıyla tanışmak ister misiniz? O halde Bask turumuz tam size göre! 6 gece – 7 gün süren gezimizde Fransa ve İspanya’nın başlıca Bask şehirlerini ziyaret edebilir, Avrupa kültür tarihinin bu önemli bölgesini deneyimleyebilirsiniz. Bask gezimize katılmak için, şimdi tıklayın!

REZERVASYON TALEBİ
905495424245